27 Aralık 2013 Cuma

Ne çok yalnızdı insanlar.Yalnızlık çok olamazdı ki kendini inkar etmesi olurdu bu sıfat onun için.Kelimeler kendini inkar edebilir miydi ? Ya insanlar onlar kendini inkar edebilir miydi ? Hiç düşünmüşler midir acaba gerçekten varolup olmadıklarını ? Kimse çıkıp bağırmadı ben yokum siz de yoksunuz aslında ,  yokluk için mi savaşıyorsunuz siz hayalet bile değilsiniz siz hiç varolmadığınız siz diye bir şey de yok.Hiç dikkatli baktın mı sen kendine dikkatlice bak göremeyeceksin kendini inan buna göremeyeceksin.Sen şüphe duymak zorundasın sen kendi varlığından bile şüphe duymak zorundasın sorgula kendini savaş kendinle başkalarıyla savaşmadan önce kendinle savaş kazanan da kaybeden de bu savaşta sen olacaksın.Başkalarını arama yanında kendinden bile emin değilken bir başkasını arama yalnızlığına inat.Sen yalnızlığa eş doğdun kimse yok etrafında sen bile yoksun aslında.Et'e bürünmüş bedenini varlıktan sayma işe yaramıyor çünkü.Sen önce kendinle savaş ve kazananı savur ortaya o sen olacaksın o senin benin olacak.Benliğini bulmadığın sürece sen yoksun varolmadın hiç , nezamanki  asıl benine kavuşursun işte o zaman varolursun.

21 Aralık 2013 Cumartesi

Tüm yasaklara veda devrimi adım
Özgür bırakmak için bedenime tutsak olmuş ruhumu ne yapmalıydım?
Çok aptalca yazılanlar haksız mıyım?
Haklı olanı aramak zorunda mıydım sanki ?
Başladığım şiire aynı konuyla devam etmek zorunda mıydım?
Kim koymuştu bu aptal yasakları ?
Tüm yasaklara veda devrimi ben mi koymuştum adımı ?
Kalemim ağır bir işçi
Ben mi hapsetmiştim onu parmaklarımın arasına ?
Kalemimin adı da ben
Sönmek üzere olan deniz fenerinin şehrinden yazıyorum
Tüm yasaklara veda devriminde
Benim adım 'sana' yasak
Senin adın 'bana' bilinmez
Fazla düşünme
Başka bir yasak devriminde buluşmak dileğiyle

8 Aralık 2013 Pazar

Çoğumuz bilirizki komünizm ; ortak mülkiyete bağlı sınıfsız bir toplum yaratma amacı güder.Lakin bu bilginin bilinmesine rağmen bazı şeyler hatta çoğu şeyler göz ardı edilir ya da ettirilir.Bir bakımdan haklı da olabilir komünizm karşıtı toplum öne sürdükleri yargılarında.Neden mi ? Nedeninin çok basit olmasının yani sıra duyduğumuz ve gördüğümüz bir takım olayların komünizm karşıtı toplumun yargılarını daha da perçinlemesini daha net bir şekilde anlayabiliriz.Geçmişe baktığımız da komünizm yanlısı olduğunu ileri süren bir çok hükemetin görüşleriyle yaptıklarının uyuşmaması bu durumun temel nedeni olarak ortaya çıkabilir.Belki de komünizm'e gösterilen bu aşırı karşıt tepkiler , komünizm adı altında ''insanları hayvanlaştırma'' politikası uygalayan hükümetlerin kafamızda komünizm terimine karşı olumsuz bir ön yargının kalıplaşmasına neden oldu.Anlamını bilen ya da bilmeyen bir çok insan komünizm kelimisini duyar duymaz yüzlerinde beliren ifade ve söyledikleri onca kötü söz bunun en iyi örneği.İnsanların kafalarında kalıplaşmış düşünceleri yıkmak belki de imkansız kelimesinin sözlük anlamı bile olabilir.Biliyoruzki komünizmin gerçek anlamıyla uyuşan bir düzen hayal derecesinde zor.Boş yere gerçek komünizm taraftarları komunizm için insanlığın eski bir rüyasıdır demiyor.Hatta ilk çağ filozoflarından Eflatun ve orta çağ filozoflarından Thomas Morus gibi büyük filozoflar üretim araçlarının kolektif mülkiyete geçeceği ve üretim araçlarının herkese eşit olarak paylaştırılacağı bir düzeni hayal ediyorlardı.Ve bu hayal edilen toplumda sınıf ayrımı yapılmadan refah bir toplum düzeyine yükselmek düşünülmüştür.Tabi insanların iyi terimler üzerinden kötü sonuçlar doğurabilecek davranışlar sergileme durumu söz konusu olmasaydı ve adını bile bilmediğim , yüzünü bile görmediğim bir çok insan ön yargıya yenik düşmeseydi.Umarım başka bir zamanda hayallerimizde bile sonsuz mutluluğa erişmemizi  sağlayan o düzene kavuşabiliriz.Bütün iyi insanlığa güzel düşünceli geceler diliyorum.
Bütün her şeye ilgi duyma gibi bir lüksüm olamaz.Neden? Çünkü bir şeylerden zevk alabilmem için sınırlı sayıda ilgi alanım olmalı en azından şuanda.Belki düşünebilir insanlar uzun bir ömrümüz yoksa eğer ve her şey yarım kalırsa.Ya çok uzun bir ömrünüz varsa ve bütün ilgi duymak istediğiniz şeyleri küçük bir zaman dilimine sığdırırsanız ve sonuç...Koca bir ömrü sıkılarak geçirirsiniz.Yeni şeyler bulabilceğinizi düşünüyorsanız yanılıyorsunuz kimse bulamadı çünkü.Eğer bulabilmiş olsalardı onca insan ''Sıkıntıdan ölebilirim'' cümlesini telaffuz etmezdi.Belki düşünebilirsiniz bu aptala ne bizim nasıl  yaşayacağımızdan. Ama etrafımda sıkıldım kelimesini teleffuz eden onca salak insandan sıkıldığımı belirtmeden edemeyeceğim.Siz ve sizler gibilerin aptal beyinlerindeki hayatı dolu dizgin yaşama dürtüsü yüzünden bütün her şeyin daracık bir zamana sığdırılabilmesi inanın bizim için büyük sorun.Bana kızabilirsiniz inanın bu hiç umrumda değil.Düşüncelerimi idam etmeme beni zorlayan onca insan görünümlü sülüklere karşı tüm fikirlerimi sağlıklı bir şekilde yaşatmaya devam edeceğim.Bu bir isyan değil bu sadece gerçeklerin kalbimde beynimde ve bedenimde tutsak kalmalarındaki azabı dindirmek için bir yol.Bir kaç tane aklı fotosontez olayından mahrum kalmış insanlara karşı yapılan ufak tefek bir direniş bu benimkisi.Biliyorumki hepiniz düşüncelerinizin bakireliğinden sıkıldınız çünkü yaşadığımız evren tüm yasaklara uymamıza dair bizi progranlanmış nefes almayan sadece görüntüden ibaret bir makine olarak var olup olmadığından bile şüphe duyduğumuz bu evrene savurdu.Ve ben bir makine değilim...Nefes alıyorum , ağlıyorum , gülüyorum.En önemlisi de düşünüyorum.Neden düşünüyorum? Çünkü insanların yaşaması için düşünmeye ihtiyacı var.Yaşamanın nefes almak yemek içmek barınmak gibi eylemlerden ibaret olduğunu zanneden aptallar , düşünemiyorsanız ve düşündüğünüzü rahatlıkla dile getiremiyorsanız eğer , yaşadığınız evrenin sizin için bir mezardan farksız olduğunu düşünmeyin , tabi bunu bile düşünebilmeyi başarabilirseniz.
Günaydın soğuk bedenler
Yeni bir günaydınla daha gözlerini açanlar
Her güne yeni umutlarla uyananlar günaydın
Kış gecelerinde yalnızlığını battaniyeyle dolduranlar size de günaydın
Belki de düyanın hiç bilinmeyen bir köşesinde fark edilmeyi bekleyenler var
Onlara da günaydın diyelim
Her günün aydınlığına aldananlar size de günaydın
Belki de bu saatler de terminal de ya da başka yerlerde sevdiklerini yolcu etmek için bekleyenler vardır
Hadi !!! Onlara da günaydın diyelim
Kim bilir benim gibi hiç uyumayıp yazmak için sabahın ışıklarını bekleyenler vardır
Onlara da günaydın diyelim
Ne çok günaydınımız olduğunu bilmeden hayata devam ettiğimiz , adını bile anımsıyamadığımız ve şey olarak nitelendirmeyi becerdiğimiz zaman aralıklarına da günaydın demeliyiz
Oynanan her kısa ve anlamlı filmlere , aptal görünümlü zeki insanlara
Cümlenin sonunu bir türlü bağlamayı beceremeyenlere
Benim gibi yazarken bir anda aklına bir şey gelmeyip anlamsızca bilgsayarın ekranına bakanlara
Özgürlüğü düşünceleri tutsaklıktan kurtarmakta arayanlar da
Egoizmi yaşamının en önemli yaşama biçimi haline getirenlere
Canlı ya da cansız fark etmeden bir şeye bağlanmaktan korkanlara
          '' HEPİNİZE GÜNAYDIN ''